28 Temmuz Dünya Hepatit Günü
Dr. Kemal NOYAN- (Diyarbakır Aile Hekimleri Derneği Y.K. Bşk.)
Hepatit Önlenebilir bir hastalıktır, kaderiniz olmasın,
Ciddi bir halk sağlığı problemi olarak dünyada önemini korumakta olan viral hepatitlerin anlaşılması ve farkındalığın artırılması amacıyla 2010 yılından bu yana her yıl 28 Temmuz ‘Dünya Hepatit Günü’ olarak anılmaktadır.
Hepatitten korunmak neden önemlidir;
En basit anlamıyla karaciğerin iltihabı olarak tarif edilebilecek hepatitin virüsler başta olmak üzere çok sayıda nedeni vardır. Farklı hepatit virüs tiplerinin (A, B, C, D ve E) neden olduğu viral hepatitler; milyonlarca insanı farkında olmadan etkileyebilecek gerçek anlamda küresel bir salgın oluşturmakta, önde gelen ölüm nedenlerinden biri olarak yılda 1.34 milyon ölüme neden olmaktadır.
Dünyada viral hepatiti olan 325 milyon insandan, 300 milyonu hepatit B ve hepatit C olduğunu bilmeden yaşıyor. Ülkemizde çoğu henüz tanı almamış 3.5 milyon hepatit B hastası, 400 bin hepatit C hastası olduğu tahmin edilmektedir.
Aşı ile korunmak, tedavi ile hastalıktan kurtulmak mümkün;
Dünya Sağlık Örgütü 2016 yılında 194 ülkenin katılımıyla 2016-2021 yılları arasında uygulanacak olan, viral hepatitlere ilişkin stratejiyi ‘Global Health Sector Strategy’ adı ile duyurmuş ve halk sağlığını tehdit eden viral hepatitlerin 2030 yılına kadar kontrol altına alınması hedeflemiştir.
Her yıl dünyada 1.34 milyon kişi viral hepatite bağlı nedenlerle ölmektedir. Oysaki viral hepatit yapan etkenler, artık ayrıntılı olarak tanımlanmış olan tanı testleri ile kolaylıkla saptanabilmektedir. Böylelikle viral hepatit olguları kolayca ve güvenilir bir şekilde tanınabilmekte, izlemleri de güncel öneriler doğrultusunda yapılabilmektedir. Ayrıca hepatit A ve hepatit B aşı ile korunulabilen hastalıklardır. Hepatit C ise günümüzde kullanılan ilaçlarla güvenle ve %100’e yakın bir başarı ile tedavi edilebilmektedir.
Hepatit virüslerini tanıyalım;
Hepatit A (HAV), su ve besinlerle, özellikle kötü hijyenik koşullarda kolaylıkla bulaşabilen ve salgınlara yol açabilen bir hastalıktır. Hepatit A kronikleşmez ve aşı ile korunulması mümkün olan bir hastalıktır.
Hepatit B (HBV); enfekte kan ve kan ürünleri, cinsel ilişki ve enfekte anneden yenidoğan bebeğe bulaşma şeklinde kişiden kişiye yayılır. HCV de benzer yollarla bulaşmakla birlikte esas olarak enfekte kan ve kan ürünleri ile doğrudan temas yoluyla yayılır. Ancak enfekte kan ile temas etmiş diğer vücut sıvıları da bulaşma açısından kaynak olabilir. Hepatit B aşı ile korunmanın mümkün olduğu bir hastalık olmasına rağmen hepatit C’nin aşısı yoktur.
Hepatit C (HCV) enfeksiyonundan korunmada en etkili yol virüsün kazanımına yol açan davranışlardan kaçınmaktır. Günümüzde kronik viral hepatitlerin tedavisi bulunmakta, mevcut ilaçlar ile virüsün çoğalması baskılanarak karaciğer hasarı önlenebilmekte ya da yavaşlatılabilmektedir.
Kronik hepatit B ve hepatit C hastalığı için etkili tedaviler mevcuttur. 2-3 aylık bir tedavi ile hepatit C hastaları tamamen iyileşmektedir.
Hepatit D virüsü (HDV), HBV enfeksiyonu olan kişilerde hastalığa yol açar. HBV’nin yokluğunda enfeksiyon yapamaz.
Hepatit E virüsü (HEV), dışkı ile temas yolu ile bulaşır, vahşi ve evcil hayvanlarda bulunur ve akut enfeksiyona yol açar. Erişkinlerde daha sık görülür. Gebelikte geçirildiğinde daha ciddi seyreder. Özellikle gebelerde son 3 aylık dönemde düşük, erken doğum, ciddi karaciğer yetmezliği ile ölüm riskinin artmasına sebep olabilir. Hepatit E virüsünün spesifik bir tedavisi ve aşısı yoktur.
Ciddi bir halk sağlığı sorunu olan hepatitli bireylere yönelik, riskli gruplarda hepatit taramaları yapmalıyız;
Hepatit B için risk grupları;
• HBsAg(virüs)-pozitif kişilerle aynı evde yaşayanlar ve cinsel partnerleri
• Yüksek veya orta düzey Hepatit hastalığı yaygın olan bölgede doğanlar
• Anne ve babası yüksek Hepatit hastalığı yaygın bölgede doğmuş olan ve bebeklikte aşılanmamış kişiler
• HBsAg(virüs)- pozitif kişilerle aynı evde yaşayanlar ve cinsel partnerleri
• Damar içi ilaç kullananlar
• Birden fazla cinsel partneri olan veya cinsel yolla bulaşan bir hastalık öyküsü olanlar
• Cezaevinde kalan tutuklular
• ALT ve AST düzeyleri kronik olarak yüksek kişiler
• HCV ya da HIV ile infekte kişiler
• Hemodiyaliz hastaları
Hepatit C için risk oluşturan gruplar:
• Hepatit-C’nin taranmaya başlanmasından önce (1996) kan ve kan ürünleri almış ya da organ nakli yapılmış kişiler
• Uyuşturucu bağımlıları
• Hepatit-C -pozitif kanla temas eden sağlık çalışanları
• HIV(AİDS)-pozitif olanlar
• Karaciğer testlerinde açıklanamayan anormallikleri (ya da karaciğer hastalığı) olanlar
• Hepatit-C -pozitif anneden doğan çocuklar
• Uzun süredir hemodiyalize girenler
• Hepatit-C -pozitif kişilerin şu andaki cinsel partnerleri
Neler yapılmalıdır;
Küresel stratejiler yanında ulusal hatta yerel eylem planlarının da olması gerektiğini, hangi sağlık problemi ile başvurduğuna bakmaksızın risk grubundaki bireylere sağlık hizmeti sunucuları tarafından, test yapılmalıdır.
Anne ve babalar, çocuklarına sağlık bakanlığı aşı takvimine uygun bir şekilde aşılarını yaptırmalıdır, aşı reddinin tüm toplum sağlığını tehdit eden bir olgu olduğu unutulmamalıdır.
Korunma hususunda en öncelikli konu ise kendi sağlığı ve çevresindekiler için önlem alınması gereken, virüs ile enfekte olduğunu bilmeden yaşayan milyonlarca kişiye ulaşabilmektir.Bunun için farkındalılık mutlaka artırılmalı ve öncelikle risk gruplarına geniş anlamda test uygulanarak hem ulusal hem de lokal hastalıkla mücadele programları hayata geçirilmelidir.
Unutmayalım ki, ölümcül sonuçlar doğurabilecek hepatitten korunmak ve tedavi olmak mümkündür. Size en yakın aile sağlığı merkezine uğrayarak, aile hekiminizin hepatit taramanızı yapmasını sağlamak, hepatit ile mücadelede siz ve sevdikleriniz için en iyi başlangıç olacaktır.